BİZE ULAŞIN
Myney Yemek Facebook Sayfasını Beğenin
Balkanların meşhur lezzetinin en güzel piştiği yerdir Kırklareli. En güzel kuzu eti seçilir, ardından soğanla birlikte haşlanır. Ayrı kapta pişirilen pirinç ile etin buluştuğu an gözlerden kalp çıkaracak kadar etkilidir. Bir de üzerine nane serpilir. Sonra ver fırına! Oh be, ağzımızın suyu aktı vallahi :(
Rumeli'nin vazgeçilmezleri arasında olan turşu, bu sefer karşımıza 'yağlı' olarak çıkıyor. Yağın yanı sıra sirke, şeker ve tuz kullanılarak Kırklareli'ne özgü hale getiriliyor. Sirke ve yağ bir kaba konularak kaynatılıyor. Ardından tuz ve ikiye bölünmüş kıl biberler tencereye konuluyor. Yumuşayan biberler cam kavanoza alındıktan sonra sirkeli yağ kavanoza başaltılıyor. Cezbedici değil mi?
Turşu tekrar devreye giriyor, fakat bu seferki lahana olanından. Kırklareli'nin önde gelen lezzetleri arasında bulunan kalle, sofraları süsleyen bir ana yemek. Tavuk göğsü, pirinç ve lahana turşusunun birleşimi ortaya ekşi ama leziz bir tat çıkartıyor.
Meze de diyebiliriz salata da. Közlenmiş patlıcan ve kırmızı biberle yapılan yemek içerisine kabukları soyulmuş domates, biber ve sarımsağın girmesiyle tamamlanır. Bu tada pek uzak değiliz sanki.
Rumeli mutfağından yine çok güzel kokular esti burnumuza. Kaçamağı bilen bilir, bu lezzeti ne kadar övsek de azdır. Tok bur tadı vardır, ismi de pek çekicidir :) Özellikle Pomak göçmenler tarafından sıklıkla yapılan tarifimiz de mısır unu, tereyağı, pekmez, su ve tuz kullanılır. Yapımı da son derece basittir. Malzemeler de hemen hemen her evde bulunur. Ee yapmamak için bir sebep kaldı mı?
Çorba deyip geçmeyin, hazırlanışı biraz zahmetli. Öncelikli malzememiz bir köy tavuğu (ciğerleriyle birlikte). Ciğerleriyle beraber haşlanan tavuğun eti tiftiklenir, ciğerleri de doğranır.
Bir tencerede kavrulan tel şehriyelerctavuk suyuyla buluşur. Kaynayan şehriyeler için terbiye hazırlanır . Terbiyeyi de tencereye ekledikten sonra son olara tavuk ve ciğerler de tencereye bırakılır. Yaklaşık 10 dakika kaynadıktan sonra servise hazırdır. Ee demiştik biraz zahmet ister diye.
Not: Fotoğraf Öğr. Gör. Ali Çakır'a aittir.
Ne ola ki labada diyenler için açıklayayım: Kırklareli'nde bolça yetişen bir bitkidir. Son derece sağlıklıdır. Bağışıklığı güçlendirir ve hastalıklara kalkan olur. Kırklareli'de boraninin ana malzemesi olarak kullanılır. Boranisinin yanı sıra sarması da pek şahane olur.
Benim için neredeyse dünyanın en hafif tatlısı. Bayağı da kolay aslında. Türkiye'nin birçok mutfağında kendisine yer bulan höşmerim Kırklareli'nde de karşılıyor bizi. Un, tuz, tereyağı, şeker ve peynirin güçlerini birleştirmesi sonucu bir lezzet patlaması yaşanmıyor değil....
Durun biraz ipucu vereyim. Toplarken böyle elleri yakar, nerden bulaştım der insan. Ama piştikten sonra da tadından yenmez... Bildin mi? Aynen, ısırgandan bahsediyorum. Pomakların vazgeçemediği ısırgan, Kırklareli ve çevresinde kupriva olarak anılır. Soğan, salça, kupriva ve un kullanılan yemek inanılmaz sağlıklı ve tabii ki lezzetlidir.
Öncelikle kupriva haşlanır. Süzüldüktan sonra rondo'dan çekilir ve tencereye tekrar atılır. Kaynayan kurivaya un eklenir (2 fincan), karıştırılmaya devam edilir.
Ayrı bir yerde soğanlar salçayla beraber kavrulur. Un ile iyice kaynayan kuprivalara soğanlı salçalı karışım eklenir. Biraz da tuz attık mı oldu bu iş :)
Nasıl ama Kırklareli mutfağı, dediğimiz kadar var değil mi? Havası da suyu da insanı da pek güzel be!
