BİZE ULAŞIN
Tarçın, yaprak dökmeyen ve her dem yeşil kalan bir ağaç olmasının yanı sıra, hoş bir kokuya da sahiptir. Oldukça keskin ve güçlü bir kokuya sahip olan tarçının tadı ise tatlımsı fakat bir miktar da yakıcıdır. Tarçın, tarçın ağacının kabuklarının kurutulması ile elde edilmektedir. Aynı zamanda tarçın, tarçın ağacının gövde ve dallarındaki kabukların, dış kısmının soyulup, kalan iç kabuğun kurutulup öğütülmesiyle de toz haline getirilmektedir. Ya da, ağaç kabukları iç içe eklenerek rulo haline getirilmekte ve bu şekilde çubuk tarçın elde edilmektedir. Genellikle baharat şeklinde kullanılan tarçın, tatlılarda özellikle de sütlü tatlılarda, meyve soslarında, kahvelerde, çikolatalarda ve bazı içeceklerin içerisinde çeşni olarak kullanılmaktadır.
Tarçının Besin Bileşenleri ve Besin Değerleri
Mükemmel bir manganez ve lif kaynağı olan tarçın aynı zamanda çok iyi bir kalsiyum kaynağıdır. Bunların dışında, karbonhidrat, şeker, sodyum, vitamin, mineral, yağ asitleri, amino asitler ve daha birçok besin bileşeni içeren tarçının, 1 tatlı kaşığı (5 gram) kadar miktarının besin değerleri ise şu şekildedir;
Tarçının Faydaları
Tarçının sağlığa en etkili şekilde faydalı olan özelliği, kan şekerini düzenlemesi ve diyabetin kontrol altına alınmasını sağlamasıdır. Diğer faydalarının arasında, mantar ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı koruması, beyin fonksiyonlarını geliştirmesi, zihinsel bozuklukları önlemesi ve sindirim sistemini desteklemesi de bulunan tarçın, bağışıklık sisteminin güçlendirmesi de bulunmaktadır.
Tarçının en çok bilinen etkisi, kan şekeri seviyesini kontrol altına almasıdır. İçeriğinde doğal olarak bulunan bitkisel kimyasallar sayesinde tarçın, temel karbonhidratlardan basit şekerlerin tüketilmesini sağlayarak, midenin boşalma sürecini yavaşlatmaktadır. Bu etkisi ile tarçın, vücudun insülin reseptörlerini alt eden ve dengesiz glikoz seviyelerine neden olan, kan dolaşımındaki glikoz akışını azaltmaktadır. Böylece, vücuttaki insülin ve glikoz dengelerinin düzenlenmesine yardımcı olan tarçın, diyabetin önlenmesi ve tedavisinin desteklenmesi açısından son derece etkilidir.
Tarçının etkileri üzerine, uzun yıllardır yapılan ve hala daha devam eden araştırmalara göre, tarçının içeriğinde bulunan, sinamaldehit ve öjenol adı verilen iki antioksidan madde, kanser hücrelerinin aktivitesini önleyerek, yayılıp çoğalmasını engellemektedir. Özellikle de, kolon kanseri, lenfoma kanseri ve lösemi gibi kanser türlerinin gelişmesini önlediğine dair heyecan verici bulgulara sahip olan tarçın, tümör büyümelerinin önlenmesine de yardımcı olmaktadır. Tarçının içeriğinde bulunan bu antioksidanlar aynı zamanda, cilt sağlının korunmasını sağlamakta ve vücudun kendini iyileştirmesi ile yenilemesi gibi aktivitelerini desteklemektedir.
Tarçının da içeriğinde bulunan potasyum, zihinsel yeteneklerin artırılmasına yardımcı olmakta ve konsantrasyonun yükseltilmesini sağlamaktadır. Beyin ile tarçının tadı ve kokusu arasında kimyasal bir bağlantı bulunmaktadır. Bu doğrultuda, yapılan araştırmalara göre tarçın aromalı sakız çiğneyen ya da tarçın koklayan kişilerin bilişsel performanslarında artış gözlenmiştir. Bundan dolayı, daha iyi odaklanmak ve hızlı bir beyine sahip olmak için, kahvaltılarda tarçın tüketmek etkili ve faydalı olacaktır.
Yüksek miktarda magnezyum içeren tarçın çubuğu bu sayede, kemik sağlığını desteklemektedir. Magnezyum, tıpkı kalsiyum gibi, kemik erimesinin önlenmesinde ve özellikle de yaşlılıkta, kemik sağlığının desteklenmesinde önemlidir.
Tarçının, Alzheimer ve bunama gibi bilişsel bozuklukların üzerindeki etkilerinin araştırıldığı bazı çalışmalar oldukça heyecan vericidir. Herhangi bir çaresi olmayan bu bilişsel bozukluklardan muzdarip olan insanların hafızalarının daha uzun süre berrak ve açık olmasına yardımcı olan tarçının, bilişsel yeteneği artırma özelliği bulunmaktadır.
Çeşitli uçucu yağlar ile organik bileşenler içeren tarçın, serbest radikallerin nötralize olmalarına yardımcı olmakta ve onların hücre metabolizmasına zarar veren tehlikeli bileşenler üretmesini önlemektedir. Çünkü, serbest radikaller, sağlıklı hücrelerin kendiliğinden ölmelerine ya da kanser hücreleri şeklinde değişim göstermelerine neden olmaktadır. Tarçının da içeriğinde var olan antioksidanlar ise, hem kansere sebep olan bu serbest radikallerin vücuttan temizlenmesine yardımcı olmakta hem de kalp sağlığının korunmasını sağlamaktadır. Antioksidan etkisi sayesinde tarçın, serbest radikallerin sebep olduğu kronik hastalıkların önlenmesine de yardımcı olmaktadır.
Özellikle de öğütülmüş tarçında bulunan lif, sindirim sistemi organları için son derece faydalıdır. Lif, bağırsak hareketlerini düzenlemekte ve dışkının üretilmesini sağlamaktadır. Böylece lif, sindirime yardımcı olmakta ve kabızlık oluşumunu önlemektedir. Hatta, tarçında var olan lif, bulantı, gastrit ülser ve kolon kanseri gibi, ciddi sindirim sistemi hastalıklarını önlemektedir. Ayrıca lif, safra tuzunu bağlamakta ve kolesterol seviyesini düzenleyerek, temel kalp sağlığı ile kardiyovasküler sağlığı da korumaktadır.
Doğal bir anti-bakteriyel olan tarçın, özellikle de yağı kullanıldığında, mantar ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı koruyucu etki göstermektedir. Buna göre tarçın, vücut için tehlikeli olan patojenlerin, yerleşip beslenmesini önlemektedir.
Doğal bir ısıtıcı ve sakinleştirici etkisi olan tarçın, nezle ve çeşitli virüs formlarındaki grip tedavisinde oldukça etkilidir. Bu ısıtıcı ve sakinleştirici etkisi ile tarçın, ateşin düşürülmesine yardımcı olarak, titreme/sıtma tutması ya da zatürre gibi solunum yolları hastalıklarının oluşmasını önlemektedir. Böylece, bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlayan tarçın, vücudu hastalıklara karşı daha güçlü hale getirmektedir. Uyarı Aşırı miktarda tüketilen tarçın, alerjik reaksiyonlara ve vücutta toksin madde etkisi oluşmasına neden olmaktadır.
